Çocugunuza Sorumlulugu Nasil Ögretebilirsiniz?

Sorumluluk; başkalarının haklarına saygı göstermek ve kendi davranışının sonuçlarına sahip çıkmaktır. Sorumluluk sahibi çocuklar:

 · Kendi kararlarını verebilen,

 · Karar alırken ellerindeki kaynakları kullanabilen,

· Değer yargılarını gözeten,

 · Bağımsız davranabilen,

· Kendine güvenli,

 · Başkalarının haklarını çiğnemeden kendi ihtiyaçları karşılayabilen çocuklardır.

 Sorumluluk erken çocukluk yıllarından başlayarak çocuğun yasına, cinsiyetine ve gelişim düzeyine uygun görevler vermekle gelişmeye baslar. Örn. Üç yasındaki çocuğunuz mutfak isinde size yardımcı olmak istiyor. Ama inanın, 13–14 yaslarında bu isleri yapmak istemeyecektir. Bu yüzden bu deneyimi eğlenceli hale getirerek ona, yârdim etmeyi öğretin. Böylece işbirliği alışkanlığını kazandırır ve sorumluluk duygusunu geliştirirsiniz.

Sorumluluk Kazandırmanın YaŞı

Sorumluluk kazandırmanın en uygun olduğu belli bir yas yoktur, ama çocuğun kendi basına bir isi yapmaya istekli ve hazır olduğu zamanlar vardır, bu zamanlarda ona gerekli imkânlar hazırlanmalıdır. Bu gelişim sürecinde size yardımcı olacak bazı öneriler;

 · Çocuğunuzun gelişen ilgi ve yeteneklerini izleyin ve o yetenekleri erken yasta destekleyin.

· Çocuğunuzun başarıları karsısında gururlandığınızı gösterin.

 · Çocuğunuzun bir şeyi doğru yapmadığı zaman ortaya çıkan doğal sonuçlara katlanmasına izin verin.

 Yas ne olursa olsun sorumluluk almayı öğrenmek, üç alanda kabul edilebilir davranışlar sergilemek anlamına gelir:

1. Kurallara uyma,

 2. Sağduyu kullanma,

 3. Başkalarına ve onların sahip olduklarına karsı saygı ve özen gösterme.

Sorumluluğu öğrenmek de diğer beceriler gibidir, çocuk ne kadar çok denerse bu konuda o kadar basarîli olur. Bunun için öncelikle evde bazı sorumluluklara sahip olması, onun okuldaki sorumluluklarını da üstlenmesine yardımcı olur.

Sorumluluk kazandırmak için;

 · çocuğunuz için yasına uygun sorumluluklar listesi hazırlayın ve uygulayın

 · çocuğun seçim yapmasına izin verin

 · Onun adına düşünmeyin, onun adına is yapmayın

· Kırıp dökmesine izin verin

· Ona yardim edeyim derken sorumluluklarının gelişmesine engel olmayın

 · Çocuğunuzun size çok bağımlı olduğunu düşünüyorsanız koruyuculuktan vazgeçin

· Hiç bir zaman çocuğunuzun sizin kadar sorumlu olmasını beklemeyin.

 En büyük basari; hiç düşmemek değil, her düşüş sonrasında kalkıp yola devam edebilmektir. Konfiçyus

 Sayın Veli,

Çocuğumuzun gelişim özelliklerini ve değişik alanlardaki gelişimleri arasındaki iliksileri bilmek bize pek çok yarar sağlar. Her gelişim döneminin belli gereksinmeleri olduğunu bilir ve bu gereksinimlerin daha iyi karşılanmasını sağlayabiliriz. Çocuğun gelişimini bilmek bizleri ani kararlar almaktan ve genellemeler yapmaktan âli koyar. Ancak unutulmamalıdır ki; her çocuğun kalıtsal ve çevresel özellikleri farklıdır. Her çocuğun kendine özgü bir büyüme ve gelimse biçimi, temposu vardır. Simdi bu gelişim dönemlerini ilköğretim başlangıç dönemi için, çeşitli baslıklar altında inceleyelim.

 Fiziksel-Motor Gelişim: Bu yas çocukları çok hareketlidir, enerjileri çok fazladır. Eğer bu enerjileri olumlu ve amaca uygun kullanılmazsa rahatsız edici düzeyde hareket halinde olma, kalem ısırma, ders dinlememe, tırnak yeme gibi yollarla dışa vurabilir. Bunu engellemek için çocuklarımıza uygun fiziksel enerjilerini dışa vurabilecekleri etkinlikler planlanmalıdır.

Bu yas çocuklarının fiziksel ve özellikle zihinsel çalışmalarda kolayca yorulabilirler. Ancak onların dinlenme sekilerli farklıdır. Biz sessizce uzanıp kitap yâda gazete okuyarak dinlenmek isterken, çocuğunuz oyuncaklarını dağıtıp, hoplayıp zıplayarak dinlenmek isteyebilir. Ayrıca ödev konusunda 1 saatlik aralıksız bir çalışma yerine en fazla 20–30 dakikalık periyotlar ile çalışmak onlar için daha uygun bir seçim olacaktır.

 Küçük kas gelisimleri (kalem tutmak, makas ile bir seyler kesmek...) büyük kas gelisimlerine oranla daha iyidir. Eger küçük kas gelisimleri yeteri kadar iyi degilse evde fazladan resim çalismalari, kesip yapistirma etkinlikleri, oyun hamuru çalismalari yapilabilir. Lego türü oyuncaklar, çocugunuzun dikkatini yogunlastirmasi ve de küçük kas gelisimleri için oldukça yararlidir.

Sosyal-Duygusal Gelisim: Okula uyum sürecinde arkadaslarinin rolü büyüktür. Okulda arkadas iliskileri iyi ise okuldaki her türlü etkinlikten zevk alirlar ancak ters giden bir seyler varsa okula gitmek bile istemeyebilirler. Yetiskinler kadar tutarli ve sabit iliskileri olmasini beklemek yaslarina uygun düsmeyen ve gerçekçi olmayan bir beklentidir. Genellikle ikili iliskiler ön plandadir bir üçüncü kisinin gruba katilmasiyla süre gelen liderlik istegi iliskilerini bozabilir.

Bu yas grubu elestirilere karsi oldukça hassastir. Övgü ve destek onlar için çok önemlidir. Özgüvenlerinin gelisimi bu dönemlerdeki yaklasimlara baglidir. Bu dönemin genel özelligi çocuklarin kendilerini, basarili ve yetenekli ya da basarisiz ve yeteneksiz hissetmeleridir. Okulda ve aile bu konuda isbirligi içinde olmali mümkün oldugunca çocugun olumlu yetenekleri üzerinde durulmalidir. Basarisizliktan yetiskinler gibi hoslanmazlar. Sürekli basarisizliklari ve beceriksizlikleri yüzlerine vurulursa kolayca düsük benlik saygisi gelistirebilirler. Ögretmenlerinin sözlerine oldukça önem verirler. Anne-babasini,ögretmeni hakkinda herhangi bir konuda söyledigi olumsuz bir söz sebebiyle, ailesine karsi olumsuz duygular ve tavirlar gelistirmesine neden olabilir. Bu nedenle çocugun oldugu ortamda bu gibi konularin asla konusulmamasi, bunun ilgili kisiyle konusulmasi uygun olur.

Ailesini ve çevresini hayal kirikligina ugratmaktan çok korkar. Karsisindaki kisilerin duygulari onlar için çok önemlidir. Bu nedenle, onun davranislarina karsi hissettiklerinizi "ben dili" ile bu noktada çok önemlidir. Birçok konuda kolayca kendisini suçlayabilir, kaygi duyabilir. Duygusal santaj yada baskilar kisilik gelisimini olumsuz etkiler. Çevresi ile iliskilerinde güvensiz, kendini ifade edemeyen bir tutum sergilemesine yol açabilir.

Bilissel Gelisim: Ögrenme ve üretme güdüleri çok fazladir. Aileye ve okula düsen görev ise bu güdüyü en iyi biçimde degerlendirmeye çalismaktir. Ayrica, konusmaya ve tekrarlamaya çok meraklidirlar. Yazmaya olan ilgileri daha azdir. Söz alarak konusma, karsisindakinin sözünü bitirmesini beklemek gibi konular sadece okulda degil aile içinde yerlesmesi gereken bir konudur. Yogun geçen bir günün ardindan zaman zaman çocugunuzla ilgilenmek güç olabilir ancak unutmayin ki bu onun en büyük gereksinimidir. Aktif olarak ayiracaginiz kaliteli bir 15 dakika bile bu doyum için yeterli olacaktir.

Bu yas çocuklari sikayet etmeyi çok severler. Bu onlarin ahlaki gelisimindeki kurallari kati bir sekilde algilamalarindan ve davranisin ardindaki niyeti alamamalarindan kaynaklanmaktadir. Ayrica, çok sevdikleri ögretmeninin ve ailesinin dikkatlerini çekmek istemeleri yada kiskançlik gibi nedenlerle bu davranisi gösteriyor olabilir. Ancak bu sikayetlerinin üzerinde fazla durmaktan bunlari ödüllendirmekten kaçinmaliyiz aksi taktirde genel bir davranis haline gelmesi yol açabiliriz Sikayet etmesi durumunda yapabileceginiz en iyi sey "etkin dinleme" yöntemini kullanmaktir.

 Bu yas çocuklari somut düsünme döneminde olduklari için, çogunlukla görerek ve yaparak ögrenirler. Bu nedenle söylediklerinizden çok davranislarinizin önemli oldugunu unutmayin. Örnegin küçük bir yalanini yakaladiginizda yalan söylemenin kötü bir davranis oldugunu saatlerce konusup ardindan da çalan telefona cevap vermesini isteyip evde olmadiginizi söylemesini istediginizde bu durumda çocugunuz yalanin gerektiginde basvurulmasi gereken bir davranis oldugunu ögrenecektir.

ÖZGÜVEN

Çocuga öz saygi kazandirma, çocugun ögrenme, sevme ve yaratma yetenegini güçlendirmektedir. Özgüven, mutlulukla ve hayattaki basariyla ilgilidir. Özgüven, çocugun kendi kendisiyle gurur duymasidir. Ayni zamanda da, çocugun yaraticilik yetenegini, digerleriyle iliskisini ve basarili olmasini belirlemede önemli bir faktör olmaktadir. Aileler, çocugun öz saygisinin ilk temellerini olustururlar. Çocugun kendini sevgi dolu ve yetenekli hissetmesi için bizler neler yapabiliriz? Özgüveni gelistirecek yöntemler nelerdir?

Sartsiz Sevgi Göstermek: Çocugunuz her ne yaparsa yapsin ona deger verdiginizi ve kabul ettiginizi bilmesini saglayin. Mesajlariniz ;odanin kirli olmasina ragmen, kiz kardesin kadar atletik olmamana ragmen, notlarinin çok iyi olmamasina ragmen, yaptiklarindan hoslanmama ragmen hala SENI SEVIYORUM" olmalidir. Onu hala sevdiginizi göstermek ve çocugunuzun yanlis davranisini düzeltmek için, onun dogru yaptigi seyleri görerek ise baslayabilirsiniz. Ebeveynleri tarafindan kucaklanma ve oksanma çocuklarda, kendine sayginin gelismesine yardim etmektedir. Çocuklar sözel olmayan davranislara karsi çok duyarlidirlar. Çocuklara "seni seviyorum" demekten çok sevgi, davranislarla onlari oksayarak belli edilmelidir.

Açik Isteklerde Bulunmak: Çocugunuzdan ne beklediginizi bilmesini saglayin. Bu ona alternatif davranislari ögrenmesi için bir sans verecektir.Isteklerinizi ona açikça belirtmek, ondan ne istediginizi anlamasini kolaylastiracaktir.

Aktif Dinlemeyi Ögrenmek: Çocuklarin duygulari, gözlemleri ve algiladiklari dinlenmeye degerdir ve böyle yapmak çocuklarin öz saygilarini artirmaktadir. Size bir seyler söylemek istediginde, gerçekten ona zaman ayiramayacaksaniz uygun olmadiginizi ve ne zaman uygun olacaginizi söyleyin. Aktif dinlemeyle aileler, olaylari daha çok çocugun gözünden görmeye baslamakta ve böylece çocuk da duygularina önem verildigini anlamaktadir.

 Degerlendirecek Günlük Bir Seyler Bulmak: Çocuklar kötü bir sey yaptiklarinda ilgi çekmek, iyi bir davranista bulunduklarinda da onaylanmak isterler. Yaptiklari, her gün yapilan siradan bir sey bile olsa, degerini artiran yaptiklarinin onaylanmasidir. Çocugunuzun yataginin bas ucuna onun yapmayi sevdigi bir etkinligi içeren (örnegin oyun oynadigi veya ata bindigi) ve ailenin topluca yer aldigi iki fotograf konulabilir. Böylece çocuk, her gece basarilarini ve sevildiklerini hatirlayacaktir. Ya da aileler zaman zaman birbiriyle gün içinde basardiklari, ögrendikleri veya hissettikleri güzel seyleri paylasabilir.

Çocugun Bazi Seyleri Kendisinin Yapmasina Izin Vermek: Aileler, genellikle çocuklarinin yapmakta zorlandigi isleri üzerlerine alarak onlara yardimci olduklarini düsünürler. Bu yardim, "Sen bunu yapamazsin. Sen yeterince iyi degilsin" mesajlarini verebilir, ki bu da çocugun kendine olan saygisini azaltir. Çocuklarin bir isi basarmak için mücadeleye davet edilmeleri gerekmektedir. Ayrica çocuklara, problemlerini çözmek ve kendi yeteneklerini kesfetmek için firsatlar da verilmelidir. Yardim istediklerinde, ilk olarak, o isin üstesinden gelebileceklerine onlari inandirarak cesaretlendirmek gerekir.

Çocugun Özel Esyalarina Saygi Göstermek: Anne-babalar, siklikla çocuklarina ait olan oyuncaklarin ve kitaplarin kontrolünü ellerinde tutarlar. Örnegin; bir esyasinin atilmasina, çocuktan çok ebeveynler karar verir. Neyin ne zaman nerede durmasi gerektigine her zaman aileler karar verirler.

 Çocugun Düsüncelerine Saygi Göstermek: Çocugunuzun herhangi bir konuda düsüncesini sormaniz, onun duygularinin, gözlemlerinin ve algilayisinin degerli oldugunu düsünmesini saglayacaktir. Partiye giderken ne giyeceginizi ya da ögle yemeginde ne yapabileceginizi ona sorabilirsiniz. Tabii her zaman çocugunuzla ayni görüste olmayabilirsiniz. Ama ona neden, onun görüsünden farkli bir karara vardiginizin sebeplerini açiklarsaniz, düsüncelerinin tamamen faydasiz olmadigini anlayabilecektir.

Çocugun Tercihlerine Saygi Göstermek: Çocugun kendine olan saygisini artirmanin bir yolu da, onun tercihlerini ve duygularini kabul etmektir. Ebeveynler, çocuklari için eglenceli veya yararli olan etkinlikleri önerebilirler. Fakat onu ön yargili davranmaya zorlarlarsa, çocuk kendisinin yeterince iyi olmadigi mesajini alacaktir.

Çocuklara Önemli Olanin Vücutlari Olmadigini Ögretmek: Çocuklar büyürken, yüzlerindeki sivilcelerden veya çillerden rahatsiz olmaktadirlar. Ebeveynler, onlara vücudun sadece bir paket oldugunu, gerçek hediyenin içeride oldugunu yani kisiligin varligini anlatmalidirlar. Onlarin baslarina gelen bu tür problemlerin anlasildigi ve o yaslarda basimiza geldigi, fakat bu tür seylerin geçici ve kontrolümüz altinda oldugu belirtilmelidir.

Duygularinizi Çocukla Paylasmak: Aileler, çocuklariyla incinebilecekleri duygularini bile paylastiklarinda, onlari kendi deneyimlerini ve duygularini kabul etmeye cesaretlendirmis olacaklardir. Çocuklar, anne ve babalarinin anilarini, eglendikleri ve korktuklari anlari, nasil karsilastiklarini, çocuklari olmasinin nasil bir sey oldugunu hikaye sekline getirdiklerinde anne ve babalarini daha yakindan taniyacaklardir.

OYUN , OYUNCAKLAR VE ÇOCUGUNUZ

Çocugun hayatinda yemek, içmek gibi çok büyük öneme sahip olan çocugun gelisimine yardimci olan hayal gücünü ve yaratici yeteneklerini gelistiren oyun materyallerinin önemi gözardi edilemez. Oyun ve bunu destekleyen oyuncaklar, çocugunuzun düsünmesini, kesfetmeyi ögrenmesini ve fiziksel becerileri gibi dogal yeteneklerini gelistirirken diger yandan da büyük bir egitimsel islevi yerine getirmektedir. Oyuncaklar, çocuklarin seçme, degerlendirme duygusunu ve yaraticiligini gelistirirken ayni zamanda da kendi kendine karar verebilme ve belirli alanlarda beceriler kazanmalarina da olanak saglar. Özgüven kazanmasi, çevresiyle iletisimi ve sosyallesmeye baslamasi açisindan son derece yararlidir. Çocuklar 4 yasindan sonra açik hava oyunlarinin yani sira masa basi faaliyetlerinden de büyük zevk alirlar. Bu dönemden itibaren çocuklarin, algilama, hatirlama, parçalara ayirip birlestirme, yanilma, düzeltme yeni yorumlar ve çözümler üretme yetenekleri gelisir. Bu nedenle boya kalemleri, tutkal, dügme, boncuk, küpler, eslestirmeli oyuncaklar, parçali bilmeceler, yap-bozlar en sevilen oyuncaklar arasindadir.

 GELISIM ALANLARINA GÖRE OYUNCAKLARIN SINIFLANDIRILMASI

 1. Büyük Kas Gelisimi için Oyun Araçlari

 Üç tekerlikli bisiklet,

 Çesitli boylardaki arabalar

Kayma, tirmanma, sallanma oyuncaklari

Tahterevalli

 2. Küçük Kas Gelisimi için Oyun Araçlari

 Mum boya, renkli kalemler, kagit Kagit makasi Yapistirici, tutkal Legolar, parçali bulmacalar, birlestirmeli oyuncaklar

3. Kurgu Oyuncaklari

 Küpler, bloklar

Kum havuzu, plastik toplar, oyuncaklar

Bebekler

Eklemeli oyuncaklar

 4. Yaratici Düs Gücünü Gelistiren Oyuncaklar

Kukla sahnesi, kuklalar

Bez bebekler Çesitli giysiler, süs esyalari

Uygulamali oyuncaklar

5. Yaratici Sanat için Malzemeler

Mum boya, renkli kalemler Kil, kum, toz boya, oyun hamuru

Firçalar, yapistiricilar, baski kaliplari

 Artik kumaslar, ip, yün, yumurta kabugu, talas..

6. Algi ve Kavramasini Gelistirecek Uyari Araçlari

Miknatisli harf ve sayilar, karton fisler Eklemeli bulmacalar, dominolar

Yazi tahtasi Renkli çubuklar, geometrik sekiller

Matematik kavramini gelistirecek oyunlar

 Doga ile ilgili koleksiyonlar

YUMUSAK OYUNCAKLAR

 Iyi seçilmis bir pelus oyuncak çocugun kendini güvende hissetmesini saglar. Konusup rahatlayabilecegi bir oyun arkadasi olabilir. Çocugun iletisim ve dil becerisinin gelisimi açisindan da yararli bir oyuncaktir.

SEKILLI KUTULAR

El becerisini gelistirme, obje-bosluk doldurma, ayirt edebilme yeteneklerini destekleme ve bunun yaninda çocuga yok olan objenin hala varoldugunu anlatabilme açisindan yararlidir.

TOPLAR

Top oyuncaklari, çocuklarin kendi fiziksel enerjilerini organize edebilecekleri, tekme atip rahatlayabilecekleri oyuncaklardir. Ayrica karsilikli etkilesim, iletisim, sira bekleme gibi sosyal becerileri gelistirme açisindan da oldukça yararlidir.

KITAPLAR

Basitten karmasiga dogru her tür resimli kitap çocuklarin ilgisini çeker. Bu onlarin, sözcük hazinesinin genislemesi ve Iletisim ögrenmesi açisindan faydalidir. Hayal gücünün gelisimi ve belleginin güçlenmesi için de oldukça yararlidir.

SEMBOLIK OYUNCAKLAR

Çocugun hayal gücünü, anlama, kavrama gücünü, dil kullanimini, ince el hareketlerini, taklit becerilerini, yardimlasma ve isbirligi yapabilme gelisimini destekler. Duygularini ifade etme firsati verir. (çay takimi, bebekler, doktor takimlari, çiftlik seti.....)

UYGULAMALI OYUNCAKLAR

Alet takimi, dikis seti, insa oyuncaklari...Bu tip faaliyetler onun el-göz koordinasyonunu kuvvetlendirir. Ayrica problem çözme ve düsünsel çaba harcama becerilerinin de gelismesini saglar.

OYUN ALANLARININ VE OYUNCAKLARIN KULLANIMI

Her çocugun özgürce oynayabilecegi ve ona ait bir odasi olmalidir.

Odada fazla esya bulunmamalidir.

Çocugun odasinin önceden çocukla birlikte belirlenmis kurallari olmalidir.

Çocuk oyun oynarken özgür birakilmalidir. Kendi kararlarini kendi vermelidir.

Istedigi zaman oynayacagi oyuncagi seçebilmelidir.

Baski yapilmamalidir.

Çocuga birden ve ani kararlarla oyunu birakmasi istenmemelidir.

Çocuga oyununu tamamlamasi ve toparlanmasi için süre verilmelidir.

Oyuncaklar açik bir oyuncak kutusunda saklanmalidir.

Parçali olan oyuncaklar, kutularinda saklanmalidir.

Oyuncaklar, çocugun rahatça alabilecegi ve isi bittiginde kendisinin kaldirabilecegi sekilde düzenlenmelidir.

Çocuga alinan oyuncak sunulurken nasil kullanacagi, neler yapabilecegi ve ne ise yaradigi açikça anlatilmalidir.

Çocuga kendi oyuncagini seçme firsati verilmelidir. (Önceden alinacak oyuncak türü belirlenebilir. Ancak rengi, sekli,.... çocugun zevkine birakilmalidir.)

Unutulmamalidir ki çocuk oyunla büyür ve oyunla gelisir.

YARATICILIK ve OYUN

Yaraticilik kendinin özgürce ifade edebilmektir. Çocuklar için oyunlarda kendini açikça ve yargisizca ifade etmekten daha tatmin edici ve tamamlayici bir sey yoktur. Yaraticilik yetenegi; çocuklarin duygusal sagliklarini beslemek ve yansitmak, onlarin kisisel duygu ve deneyimlerinden bir seyler yaratmasini saglamaktir. Çocuklarin yaraticilik yetenekleri, hayatlarinin ilk yillarindan itibaren anlamli olarak gelisir ve artar.

Yaratici Sürecin Önemi

Her çocugun geçekten yaratici olmaya, özgürce islem yapmaya, bireysel çabalarini göstermeye ve isledikleri her aktiviteyi basarmaya ihtiyaçlari vardir. Herhangi bir yaratici eylemde en önemli sey; kendinin ifade etme sürecidir. Çocuklarin yaratici etkinlikleri, onlarin kendi düsünce ve duygulari hakkinda daha azla seyler ögrenmelerine yardim eder. Yaraticilik ayni zamanda çesitli firsatlar saglayarak zihnin gelisimini destekler. Yeni fikirleri denemek, yeni düsünme ve problem çözme yollari denemek vb.... Yaratici etkinlikler, çocuklarin ilgilerini dogrulamak, essizlikleri kutlamak, bireysel farkliliklarini en iyi sekilde sunacak firsatlar yaratarak ögretim ortaminin her çocuk için odak noktasi olmasina yardim eder.

Farkli Deneyimler

Çocuklar için çok kültürlü, geleneksel ve diger toplumsal deneyimleri saglayan yollari kesfetmeliyiz. Gezi gibi, farkli kültürlerin özel günlerini kutlamak gibi ve diger geleneksel grup etkinlikleri planlamak gibi... Farkli deneyimler, çocuklarin hayatlarinda yaratici deneyimler için çok genis bir alan olusturur. Çocuklar kendi çevreleri disinda ne kadar çok kisisel deneyim yasarlarsa kisiler ve durumlarla ilgili o kadar çok yaratici olurlar.

Yaratici Süreçleri Tesvik Etmek

Çocuklarin bireysel tercihlerini yapmaya cesaretlendirmek çok önemlidir. Çocuklara sik sik firsatlar yaratmak, yeterince zaman tanimak, deneyim ve anlamli materyalleri kesfetmelerine izin vermek gerekir. Tüm bunlari gerçeklestirirken önemi yaratilan ürüne degil yaratici sürece vermelisiniz. Çocuklarin kendileri hakkinda ne ögrendikleri ve kesfettikleri, kisisel gelisimleri için çok önemlidir. Yaratici süreçte bagimsizlik ve kontrol önemli unsurlardir. Desteginizi yaratici süreci taktir etmek ve çocuklarin çabalarini övmek için kullanin.

Yaratici Oyun

Çocuklar için en önemli yaratici etkinliklerden biri oyundur. Oyun çocuklarin en önemli isidir ve onlara taninan özürce oynama firsatlari, saglikli gelisimi için hayati önem tasir.

Fiziksel gelisimi isleyen oyunlarda duyussal ve motor beceriler kesfedilir. Oyunla ve tekrarlarla bazi temel fiziksel beceriler çocuklar için mükemmel yeteneklere dönüsebilir ve çogalarak artan zor fiziksel görevleri basarmalari için yeterli bir duruma gelmelerini saglayabilir. Oyun zihnin gelisimini de destekler. Yeni yolarla düsünmeyi, problem çözmeyi gelistirir. Grup oyunlarinda çocuklar; ölçüm, esitlik, denge, biçim, uzaysal iliskiler, ve fiziksel özelliklerle yüzlesir böylece birçok zihin aliskanliklarinin degisimi için ortam yaratilmis olur. Oyunun en büyük yararlarindan biri de sosyal gelisimi arttirmasidir. Oyunu sevme eylemi dogumdan itibaren baslar. Oyunlar, çocuklarin sosyal rolleri deneyerek anlamalarina yardim eder. Ayrica onlara sosyal becerilerini kazanmak ve baskalariyla oynamak için sayisiz firsatlar yaratir. Drama oyunlari ile çocuklar bir baskasinin ihtiyaçlarini derece derece hesaplayarak hissetmeyi ögrenir.(empati gelisir) Oyunla çocuklar farkli deger ve bakis açilarini ögrenir.

Ayrica çocuklar oyunla duyulariyla basa çikmayi ve onlari en iyi sekilde ifade etmeyi ögrenir. Oyunlar çocuklar üzerindeki baskiyi ve stresi azaltmaya ve rahatlamalarina yardim eder. Çocuklar, oyunda tam olarak kendileriyle bas basadir, oyun süresince bir yetiskinin yönetimine ihtiyaç duymazlar. Oyun, çocuklara çevrelerinde becerilerini, hünerlerini basarilarini, sunma firsati yaratir. Çocuklar hayal güçlerini kullanmayi, deneyimlerini kontrol etme, yeni deneyimler yasatma firsatini, seçim karari vermeyi, karar alma sürecini oyunla ögrenir.

 Oyun çocuklarin kisisel bakis açilarini ve bireysel tarzlarini yaratici ifade sansi taniyarak gelismesine yardim eder. Oyun, çocugun hayal gücünü kullanarak kendini ifade ettigi bir etkinliktir. Oyun çocuklarin her yönleriyle bir bütün oldugunu anlama firsati veren mükemmel bir programdir.